Sultan Abdülaziz (1830–1876), Osmanlı padişahları arasında fotoğrafa en çok ilgi duyan ve bu sanatın devlet düzeyinde yayılmasını destekleyen ilk hükümdarlardan biridir. Onun döneminde fotoğraf, yalnızca bir yenilik değil, modernleşmenin, Batı’yla entelektüel ve kültürel etkileşimin bir göstergesi olarak görülmüştür.

- Fotoğrafın Osmanlı Sarayı’na Girişi
- Fotoğraf 1839’da dünyaya duyurulduktan kısa bir süre sonra (aynı yıl) İstanbul’a da ulaştı.
- II. Mahmud ve Abdülmecid dönemlerinde başlayan ilgi, II. Abdülaziz döneminde kurumsallaşma düzeyine ulaştı.
- Abdülaziz tahta çıktığında (1861), fotoğraf hem Batı’da sanat hem de belgeleme aracı olarak yaygınlaşmıştı; o da bunu hızla benimsedi.

- Yıldız ve Dolmabahçe Saraylarında Fotoğrafın Kullanımı
- Abdülaziz, Dolmabahçe Sarayı’nda özel bir fotoğraf atölyesi kurdurdu.
- Saray çevresinde fotoğrafçılar —özellikle Pascal Sébah, Abdullah Biraderler (Vicen Abdullah &Kevork Abdullah) gibi Ermeni ve Levanten sanatçılar— sıkça davet edilirdi.
- Bu dönemde padişahın, ailesinin, devlet adamlarının ve saray mekânlarının çok sayıda portresi ve belgesel niteliğinde fotoğrafı çekildi.
- Ayrıca askeri okullar, fabrikalar, limanlar, donanma gemileri, yeni demiryolu hatları fotoğraflanarak Osmanlı modernleşmesinin görsel arşivi oluşturuldu.

- Batı Seyahati ve Fotoğraf
- 1867’de Abdülaziz, Avrupa’yı ziyaret eden ilk Osmanlı padişahı oldu (Paris, Londra, Brüksel, Viyana, Berlin).
- Bu seyahatte, yanında fotoğrafçılar da vardı; padişahın Batı kentlerindeki karşılanma törenleri, ziyaretleri ve manzaralar fotoğraflandı.
- Abdülaziz, özellikle Fransa’daki fotoğraf stüdyolarını gezdi, bazı ünlü fotoğrafçılarla tanıştı ve Osmanlı’ya dönüşünde fotoğrafın devlet belgelerine girmesini teşvik etti.
- Fotoğraf Koleksiyonculuğu
- Abdülaziz döneminde fotoğraf albümleri devletin kültürel hafızası olarak görülmeye başlandı.
- Bu albümler, daha sonra Yıldız Sarayı Fotoğraf Koleksiyonu’nun çekirdeğini oluşturdu (bu koleksiyonun büyük kısmı II. Abdülhamid döneminde genişletilmiştir).
- Özellikle Mısır, Hicaz, Balkanlar, İstanbul ve Anadolu’nun farklı şehirlerine ait panoramik fotoğraflar Abdülaziz döneminde toplanmıştır.
- Estetik ve Kimlik Boyutu
- Abdülaziz yalnızca bir yönetici değil, sanata düşkün bir padişahtı: hattat, bestekâr ve ressamdı.
- Fotoğrafı da resim gibi bir temsil aracı, yani imparatorluk kimliğini yücelten bir görsel dil olarak gördü.
- Fotoğraflarda dikkat çeken unsurlar:
- Asalet ve vakar vurgusu,
- Batılı giyim tarzı ile geleneksel unsurların dengesi,
- Mekânsal derinlik (saray iç mekânları, mimari düzen)
- Portrelerde Kompozisyonal düzen ve ışık-gölge kullanımı.
- Mirası
- Abdülaziz’in fotoğrafa verdiği önem, II. Abdülhamid dönemindeki büyük fotoğraf arşivlerinin zeminini hazırladı.
- Bu sayede Osmanlı, 19. yüzyıl sonlarında dünyadaki en kapsamlı fotoğraf belgeleme projelerinden birini hayata geçirdi.
- Onun vizyonu, fotoğrafı yalnızca bir “portre sanatı” değil, devletin gözü haline getirdi.
